İleal İnterpozisyon Nedir?
Günümüzde tip 2 şeker hastalığı oranında çok büyük bir artış meydana geldi. Tip 2 diyabet sorununun tedavisi için başvurulan medikal teknikler, maalesef yeteri oranda etkili olamıyor. Tip 2 diyabet tedavisi için başvurulan cerrahi prosedürler ise son derece ümit vaat edici ve etkili sonuçlar veriyor. Tercih edilecek cerrahi yöntemin seçimi için hastaların metabolik işleyişleri oldukça önem arz ediyor.
İleal interpozisyon, tip 2 diyabet hastalarında kesin çözüm olarak tavsiye ediliyor. Ameliyattan sonra yüksek tansiyon ve kolesterol tedavisi tamamlanarak hastalar, kısa sürede sağlığına kavuşuyor. Operasyon başlangıcında ince bağırsağın son ve ilk kısmı değiştirilerek son kısım, duodenuma bağlanıyor. Basit bir cerrahi operasyon olmadığı için tecrübeli bir doktor kontrolünde yapılmalıdır. Tip 2 diyabetin tam manasıyla ortadan kalkması için başvurulan güçlü yöntemlerden biridir. İleal İnterpozisyon ameliyatı, sadece tip 2 diyabet hastalarına uygulanır. Ameliyattan önce hastanın pankreas durumu dikkatlice incelenir ve hepsinden önemlisi hastanın, vücudunun insülin üretme kapasitesi devam etmelidir.
İleal İnterpozisyon ameliyatı, ortalama 4 ile 5 saat kadar sürebilir. Ameliyat, anestezi altında yapıldığı için herhangi bir ağrı, acı ya da sızı yaşanmaz. Bu tür ameliyatların başarı oranı, son derece yüksektir. Ameliyat öncesi dönem de ameliyat sonrası dönem kadar önemlidir. Bu dönemde fiziksel sağlığı ciddi anlamda korumak çok önemlidir. Cerrahi operasyona, fit ve stressiz bir şekilde girmek gerekir. Kan inceltici ilaçlar, alkol ve sigara kesinlikle kullanılmamalıdır. Tüm muayeneler operasyon döneminden önce yapılacaktır. Böylece İleal İnterpozisyon süreci, çok daha planlı ve sağlıklı bir şekilde devam edecektir.

İleal İnterpozisyon Ameliyatı Kimler İçin Uygundur?
Diyabet tedavisinde cerrahinin en önemli kısımlarından biri de uygun hasta seçimidir. Hastanın ameliyata uygun olduğundan emin olmak için bir dizi test ve çeşitli incelemelerden geçmesi gerekir. Ameliyat, tercihen 3 yıldan uzun süredir tip 2 diyabet hastası olan, ilaçlara ve yaşam tarzı değişikliklerine iyi yanıt vermeyerek durumu giderek kötüleşen zayıf veya normal kilolu diyabetik hastalarda yapılır. Hasta ideal olarak 65 yaşından küçük olmalıdır.
Tüm tedavi planlarına rağmen şeker seviyeleri kontrol altında olmayan, zamanla sürekli kötüleşen ilerleyici hastalığı, yüksek genetik yatkınlığı olan ve ailenin diğer üyelerinin etkilendiği hastalar için cerrahi prosedür, en uygun yöntemdir. Ameliyat için en iyi adaylar olarak diğer organlarda komplikasyon tehlikesi olan hastalardır.
Ön değerlendirmenin bir parçası olarak hastanın kan şekeri, HbA1c ve serum insülini gibi temel tetkiklerinin yapılması gerekir. Bunu, hastanın ameliyat sırasında anesteziye uygunluğunu değerlendirmek için hastanın tam bir fizik muayenesi takip eder. Tam kan sayımı, lipit profili, karaciğer fonksiyon testleri, böbrek fonksiyon testleri, akciğer fonksiyonu, göğüs röntgeni, elektrokardiyogram, tüm karın ultrasonu gibi bir dizi gerekli inceleme istenir. Ayrıca göz muayenesi ve diş muayenesi, diyabetle ilişkili komplikasyonların boyutunu değerlendirmek ile beraber ameliyat sonrası enfeksiyon olasılığını azaltmak için prosedürden önce gereklidir. Hastalar, planlanan ameliyattan 2-3 gün önce kabul edilir. Hastanede yatış sırasında hastalar, kesinlikle sıvı temelli bir diyet ile beslenirler.
İleal İnterpozisyon Prosedürü Nasıl Yapılır?
Bütün obezite ve metabolik cerrahi yöntemlerinde olduğu gibi İleal İnterpozisyon prosedürü de herhangi bir kontrendikasyon yoksa tamamen laparoskopik ismi verilen kapalı yöntemle uygulanır. Laparoskopik yöntemde bütün ameliyat, karında 1 cm küçük kesiler atılarak yapılır. Bunun için özel aletler tercih edilir.
Midenin istenilen kısmının kesim ve dikim işlemi, bu prosedür için özel bir şekilde tasarlanan ve sadece cerrahi ortamlarda kullanılan özel aletler ile gerçekleştirilir. Bu cihazlar, mide duvarını keser ve özel dikişlerle birbirine yapıştırır. Ayrıca, mide çıkışında duodenum ismi ile bilinen ince bağırsak kısmı yaklaşık 4-5 cm serbest bırakılır. Bu parçanın alt bölümü tıbbi malzemeler yardımıyla kapatılır. Mide tarafındaki kapalı duodenum bölgesi de ince bağırsağın alt kısımlarından farklı hesaplanmış bir alana sahip zımba ve dikişlerle kapatılır. Burada seçilen ileum kısmı kullanılır.
İleal İnterpozisyon Yan Etkileri Nelerdir?
- Genel anestezi verilen hastalarda, akciğerin belirli alanlarında akciğer enfeksiyonu, çökmeler ve büzülmeler riski artabilir. Bu durumda antibiyotik tedavisi ya da fizyoterapi gerekebilir.
- Özellikle de uzun süre boyunca hareketsiz kalan hastalarda, obezite problemi olanlarda ve kan pıhtılaştırıcı ilaç kullananlarda, bacaklarda şişlik, ağrı ve pıhtı oluşabilir. Çok nadir durumlarda ise bu pıhtılar yerinden ayrılarak akciğerlere ulaşabilir.
- Sigara içen kişilerde akciğer ya da yara enfeksiyonları, akciğer ve kalp komplikasyonları, pıhtılaşma problemleri ortaya çıkabilir.
- Laparoskopik prosedürler esnasında karın içi basıncının yüksek oranda artmasından dolayı akciğer ya da kalp yetmezliği ve kalp ritimlerinde bozukluk olan hastalarda, prosedür esnasında kalbin yukarı doğru itilmesine bağlı olarak bazı problemler olabilir.
İleal İnterpozisyon Prosedürden Sonra Yapılması Gerekenler
Bu prosedür nispeten yeni bir teknik olduğundan dolayı henüz uzun vadeli sonuçlar bulunmuyor. Ancak, başarı şansının çok yüksek olduğu rahatlıkla görülebilir. Fazla kilonun ortalama olarak %36 ile %85’i kaybedilebilir ve uzun vadede hormonal mekanizmaları olumlu yönde etkiler. Ancak, prosedürden sonra hastalar, ilk 3 ay içerisinde iyileşirler. Aynı zamanda yeni beslenme alışkanlıklarının oluştuğu dönem de bu süreçtir. 2. aydan itibaren hastalar, sosyal aktivitelerine ve hafif efor gerektiren işlerine dönebilir.
Diyabet problemi azalmaya başladığı dönemde, hareketlilik önemli oranda artacaktır. Hareket kabiliyeti artan hastalar, rahatlıkla seyahat edebilir ya da daha uzun süreçli yürüyüşler yapabilir. Bu süreçte, beslenme alışkanlıkları çok daha iyi bir şekilde değişmeye başlar. Yasaklanan gıdaların sayısı gün geçtikçe azalır. Varsa fazla kilolar ya da şeker hastalığının yol açtığı diğer metabolik sorunlar da ortadan kalkmaya başlayacaktır.
Prosedürden 2 yıl sonra diyabet belirtisi olmaz. Ancak, hastaların yeniden şeker hastalığı ile baş etmek zorunda kalmaması için yeme alışkanlıklarına ciddi anlama dikkat etmeleri gerekir. Şeker hastalığına yönelik cerrahi operasyonlardan sonra özellikle de Transit Bipartisyon sonrası yaşam, çok konforlu olacaktır. Obezite ameliyatı ile alakalı sorunların ortaya çıkmaması bu konforlu sürecin ana nedenidir. Hastaların herhangi bir vitamin veya mineral takviyesi almasına da gerek yoktur.