Skip to content Skip to footer

Kimler Diyabet Riski Altındadır?

Son yılların en yaygın hastalıklarının başında diyabet geliyor. Bu hastalık; yalnızca ABD gibi ülkelerde değil Türkiye’de de yaygındır. Hatta, ülkemizdeki her üç kişiden birisinde gizli şeker olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, diyabet; belirli bir yaşın üzerindekiler kadar 30 yaşın altındakiler için de tehlikelidir. Sonuç olarak, yaşından bağımsız olarak her insanın diyabete karşı kendisini koruması gerekir.

Kimler Diyabet Riski Altındadır?
Kimler Diyabet Riski Altındadır?

Hangi İnsanlarda Diyabet Görülme İhtimali Daha Fazladır?

Her şeyden önce, bu hastalığın her yaştan insanda görülmesinin mümkün olduğu bilinmelidir. Buna ek olarak, diyabet; diğer hastalıklardan oldukça farklıdır. Yaşam boyu devam eden bir hastalıktır. Tedavisi için birden fazla etmen dikkate alınmalıdır. Bunun yanı sıra, tedavi edilmediği takdirde uzuv kayıplarına sebep olması da mümkündür.

Diyabet; pankreastan salgılanan ve vücut adına hayati öneme sahip insülin hormonunun yokluğu veya işlevini tam olarak yerine getirememesi halinde ortaya çıkan bir hastalıktır. Diyabet ile ilgili olarak yapılan araştırmaların sonuçları oldukça ciddidir. 2030 yılında dünya nüfusunun azımsanmayacak bir kısmının bu hastalık ile mücadele edeceği belirlenmiştir. Diyabetin tedavi edilmesi için her şeyden önce erkenden teşhis edilmesi gereklidir. Erken teşhise ek olarak iyi bir tedavi de diyabet adına önem taşır. Bu sayede, organların fonksiyonlarının bozulması gibi olumsuz durumlara rastlanmaz.

Diyabet ile ilgili olarak en çok merak edilen detaylardan birisi de kimlerin bu hastalığa yakalanma ihtimalinin fazla olduğudur. Her şeyden önce, beden kitle indeksi 25kg/m2’nin üzerinde olanların bu hastalığa yakalanma ihtimallerinin bir hayli fazla olduğunu söylemek gerekir. İşin bir de genetik etmenler kısmı mevcuttur. Bir başka deyişle, birinci dereceden yakınlarında diyabet öyküsü olanların bu hastalığa yakalanma ihtimalleri yüksektir. Bunun yanı sıra, LDL kolesterol seviyesi yüksek ve HDL kolesterol seviyesi düşük olanlar için de diyabet riski vardır. Ayrıca, birtakım hastalıklardan müzdarip olanların da hayat boyu diyabet riski ile mücadele edeceklerini söylemek gerekir. Bilhassa kalp damar hastalığı veya polikistik over hastalığı olanlar için bu risk vardır. Tüm bunların yanı sıra, bir kişinin kan basıncının yüksek olması da onun diyabete yakalanma riskini arttırır.

Şeker hastalığı; toplumun tüm kesimine mal olmuş bir hastalıktır. Erkek, kadın, genç, yaşlı dinlemeyen bu hastalık; etkisini hamilelikte de gösterir. Bu noktada, hamilelikte gestasyonel diyabet teşhisi konulmuş kadınların durumu kritiktir. Ayrıca, dört kg’dan daha ağır bir çocuk doğuranlar için de böyle bir risk vardır. Son olarak, geçmiş dönemde gizli şeker teşhisi konmuş kişilerin diyabete yakalanması yüksek ihtimaldir.

Diyabet Nasıl Tedavi Edilir?

Şeker hastalığının tedavisinde birden çok yol izlenir. İlk olarak, tıbbi beslenme ile hastanın eski sağlığına kavuşması amaçlanır. Birçok kişi; bu hastalığa yakalanmamak adına diyet yapmayı tercih eder. Fakat, önemli olan diyet yapmak değil sağlıklı bir şekilde beslenmektir. Bu noktada, kişinin kan şekerini kontrol altında tutacak bir beslenme programına sahip olması gerekir. Bir başka deyişle, hangi insana hangi besini ne kadar sıklıkta ve miktarda yemesi gerektiği öğretilmelidir.

Diyabet; yalnızca uygun beslenme ile bitmeyen bir hastalıktır. Egzersiz yapmak şarttır. Çünkü, egzersiz sayesinde kişinin kan şekerini kontrol etmesi mümkün hale gelir. Tip 2 diyabet hastalarının çoğunluğu aynı zamanda obezite hastalığından müzdariptir. Ancak, düzenli egzersiz yapan kişilerin kilo kontrollerini sağlaması bir hayli kolay olacaktır. Bu sayede, Tip 2 diyabetten kurtulma ihtimallerini azaltacaklardır. Son olarak, diyabet hastalarının kan şekeri ölçümü ve kontrolü yapmayı bilmesi şarttır. Bu sayede, kendi hastalıklarına müdahale etme şansı yakalarlar.