Metabolik cerrahi, özellikle de tip 2 diyabet olmak üzere metabolik hastalıkların tedavisinde kullanılan cerrahi uygulamaları ifade eder. Metabolik sendrom, birlikte ortaya çıkma eğiliminde olan obezite, fiziksel hareketsizlik, yaş ilerlemesi ve genetiğin sebep olduğu bir metabolizma bozuklukları kümesidir. Metabolik sendrom, yüksek kan şekeri (diyabet), yüksek tansiyon (hipertansiyon), yüksek kolesterol ve lipit (dislipidemi) geliştirme riski ile kalp hastalıkları ve felce yol açar. Diyabet, kan şekeri seviyesinin sürekli olarak normalden daha yüksek kaldığı tıbbi bir durumdur. Obezite, diyabet gelişiminde en önemli faktörlerden biridir.
Metabolik Cerrahi Kimler İçin Uygundur?
Kalıcı olarak yükselen kan şekeri düzeyleri, gözlerde, böbreklerde, sinirlerde, kalpte ve periferik damar sisteminde uzun vadeli uç organ hasarlarına yol açar. Bu durum da körlüğe, böbrek yetmezliğine, ampütasyona, kalp krizine ve felce sebep olabilir. Diyet ve egzersiz, diyabet yönetiminde temel taş olarak bilinir. Bununla birlikte birçok diyabet hastası, sağlıklı bir kiloya ulaşamayan veya kilolarını koruyamayan hastalardan oluşur. Bu durum ise çoklu oral ilaçlar ve insülin enjeksiyonlarının kullanılmasına rağmen kan şekeri seviyelerinin kontrolünün zayıf olmasına sebebiyet verir. Metabolik cerrahi, özellikle aşırı kilolu veya obez olanlar ve yaşam tarzı değişikliği yapamayan tüm diyabetli hastalar için düşünülebilir. Yaşam boyu ilaç almak istemeyen ve diyabeti tersine çevirmek için cerrahi bir prosedür tercih etmek isteyen diyabetik hastalar da metabolik cerrahiye başvurabilir.

Metabolik Cerrahinin Faydaları Nelerdir?
Metabolik cerrahi, önemli ve sürdürülebilir uzun vadeli bir kilo kaybı ile sonuçlanır. Hastaların birçoğu 18 ile 24 ay sonra yaklaşık %70-80 arasında kilo kaybı yaşar. Buna ek olarak bu işlemlerin, kan şekeri seviyelerini kontrol etmede önemli rol oynayan gastrointestinal hormonlar üzerinde karmaşık bir uyarlayıcı etkisi bulunur. Sonuç olarak, metabolik cerrahinin diyabetin kontrolü üzerinde yalnızca kilo kaybının ötesinde faydalı bir etkisi vardır. Bariatrik cerrahi ile medikal tedaviyi karşılaştıran, uzun süreli takiplerle yapılan geniş ve randomize bir çalışma, metabolik cerrahi uygulanan hastaların, sadece ilaç kullananlara kıyasla yaşam kalitesi ve genel sağlık açısından daha iyi gelişmelere sahip olduğunu göstermiştir. Buna göre metabolik cerrahi uygulamasından sonra hastaların %75’inde kan şekerlerinin normale döndüğü ve sürekli olarak kullanılan ilaçların artık gerekli olmadığı görülmüştür.
Diğer tıbbi çalışmaların sonuçları da metabolik cerrahinin Tip 2 diyabet için oldukça etkili ve dayanıklı bir tedavi olduğunu göstermektedir. Yüksek tansiyon ve lipid seviyeleri gibi diğer metabolik problemlerde de iyileşmeler görülmüştür. Ayrıca metabolik cerrahinin, yaşamı tehdit edici komplikasyonları olmadığı ve son derece güvenli bir uygulama olduğu bilinmektedir. Metabolik cerrahi, böbrek yetmezliği, diyabetik göz hastalığı ve damar sorunları gibi diyabetle ilgili tıbbi komplikasyonların önlenmesine de yardımcı olabilir. Bu tür bir ameliyatın, aşırı kilolarından dolayı bunu geliştirme riski yüksek olan obez hastalarda diyabetin başlamasının önlenmesinde de etkili olduğu saptanmıştır.
Metabolik Cerrahiden Önce Neler Yapılmalıdır?
Hangi uygulama yönteminin hasta için en iyisi olduğunu tartışmak için detaylı bir danışma süreci uygulanır. Ayrıca hastanın, ameliyat için uygun olduğundan emin olmak için belirli kan testleri, ultrason ve gastroskopi uygulanabilir. Doktor, tüm ilgili tıbbi sorunların ameliyat öncesi dönemde yönetildiğinden emin olmak için bir diyetisyen, fizyoterapist ve bazı tıp uzmanlarından oluşan bir takıma liderlik edebilir. Ameliyata karar verildikten sonra doktor, hastanın hazırlık aşamalarında neler yapması gerektiğini belirterek ameliyata hazırlar.
Metabolik Cerrahiden Sonra Neler Yapılmalıdır?
Metabolik cerrahi, genel anestezi altında yapılır ve ortalama 2-2.5 saat kadar sürer. Metabolik cerrahi ameliyatından sonra hastaya birkaç gün boyunca sıvı diyet uygulanır. Hastaların bazıları 2 ile 5 gün arası hastanede kalabilir. Ameliyattan sonraki gün hastaların birçoğu normal aktiviteye dönebilir ve ortalama 2-3 hafta sonra egzersizlere başlayabilirler.
Metabolik Cerrahinin Yan Etkileri Nelerdir?
Metabolik cerrahi, uzmanlardan tarafından kanıtlanmış son derece güvenli bir operasyondur. Fakat her ameliyatta olduğu gibi bu ameliyatta da küçük çaplı riskler ve yan etkiler olabilir. Başlıca yan etkiler arasında kanamalar, stal hattından sızıntı, enfeksiyonlar, solunum güçlüğü, derin ven trombozu ve anesteziye ters reaksiyonlar gibi tıbbi problemler olabilir. Bu komplikasyonlar ameliyattan sonraki ilk birkaç günde ortaya çıkar ve kısa sürede ortadan kaybolur. Uzun vadeli yan etkiler ise çok nadirdir.
Metabolik Cerrahiden Sonra Sürekli Diyet Yapılması Mı Gerekir?
Bu ameliyatın etkinliği ortalama 7 ile 10 yıl sonra büyük oranda azalır. Çünkü ameliyatın etkinliğinin sonlanmasını iki farklı doğal süreç etkiler. İlki yaş ilerlemesidir ve yaş ilerlemesiyle beraber kas aktivitesi ve kitleleri azalacağı için buna paralel olarak ameliyatın etkisi de azalır. İkincisi ise metabolik hızdaki olağan yavaşlamadır. Bu tarz ameliyat türleri, vücuttaki insülin tüketme sıklığını ciddi oranda azaltır. Yine de bu aksiyona rağmen her sene insülin stoklarının fonksiyonları da azalır. İnsan vücudu bu süreçte insülin stoklarını çok daha ekonomik bir şekilde kullanır. Bu tarz cerrahi operasyonların akabinde belirli bir şekilde yapılabilecek diyet yoktur. Genel olarak metabolik cerrahiden sonra sürekli diyet yapılması gerekmez. Fakat operasyondan sonra hastaların beslenme şekillerinde bazı değişiklikler olabilir. Örneğin operasyon geçiren hastalar çok fazla acıkma hissine kapılmazlar. Yemeğe bakış açıları ve tercihleri tamamen değişir. Çok daha uzun süreli tokluk yaşarlar ve isteseler bile çok fazla yemek tüketemezler.
Şeker Hastaları Metabolik Cerrahi İle İyileşir Mi?
Özellikle Tip 2 diyabet hastalarının metabolik cerrahiden ne kadar fayda göreceğini belirleyecek olan etken kendi vücut aktiviteleri ve stoklarıdır. Hastada ne kadar fazla insülin stoku varsa ve vücut aktivitesi de buna paralel olarak ne kadar yüksekse bunlara paralel olarak yüksek bir başarı şansı doğar. Fakat bu konuda unutulmaması gereken en önemli husus diyabetin, sinirsel, psikojenik ve hormonal temellerinin olduğudur. Metabolik cerrahi, diyabet hastalarının birçoğunun yaşadığı semptomları büyük oranda hafifletir ve genel bir rahatlama sağlar.
Metabolik Cerrahi Türleri Nelerdir?
Metabolik cerrahi türleri genel olarak şunlardan oluşur;
- Biliyopankreatik Diversiyon – Duodenal Switch: Bilinen en etkili yöntemdir. Duodenum ayrılarak ince bağırsağın en son bölümü mideye ince bir şekilde bağlanır ve bağırsağın ortalama %75’i tamamen devre dışı kalır. Diğer uç ise ince bağırsağın en son bölümüne yeniden bağlanır.
- Roux-Y gastrik by-pass: Bu bölümde ilk etapta midenin 30-35 mllik bir bölümüyle bir kese yapılır ve sonrasında ince bağırsan ilk bölümü yerinden ayrılarak alt ucu ise bu kese ile birleştirilir. Sonraki aşamada ise üst ucu, ince bağırsağa alt kısımdan tekrar bağlanır.
- Tüp mide ameliyatı: Kısıtlayıcı (restriktif) olan bir girişim olarak bilinir. Midenin ortalama % 80’i operasyonla çıkartılır. Tüp mide ameliyatı olan hastaların birçoğu ilk yıllarda fazla kilolarının önemli bir bölümünü verirler
- İleal İnterpozisyon: Öncesinde tüp mide operasyonu yapılır ve duodenum (on iki parmak bağırsağı olarak da bilinir) ayrılır. Sonraki aşamada ince bağırsağın en son bölümünden uzun bir kısmı çıkartılarak ince bağırsak ile midenin orta kısmı arasına taşınarak bağlanır ve son olarak bağırsak kalan diğer uçları ince bir yöntemle birleştirilir.
- Tüp Mide Ameliyatı ve Transit Bipartisyon: Bu yöntemde de ilk etapta tüp mide operasyonu yapılır. Daha sonra ince bağırsağın en son bölümü cerrahi yöntemle kesilerek alt ucu ise mideye ikinci bir çıkış noktası olarak bağlanır.