Obezite Ameliyatı Nedir?
Kilo problemi olan insanlar için birçok farklı tedavi yöntemi uygulanır. Ancak bu yöntemler başarısız olduğunda doktor, obezite ameliyatını önerebilir.
Obezite ameliyatı, obeziteye ve dolayısıyla ikincil komplikasyonlarına karşı oldukça etkilidir. Kilo vermeye yardımcı olmak için yapılan cerrahi müdahalelerde doktorlar, midenin tutabileceği yiyecek miktarını azaltıyor. Günümüzde belli başlı obezite ameliyatı türleri vardır. Bunlar:
- Tüp Mide (sleeve gastrektomi)
- Mide by-pass
- Ayarlanabilir mide bandı
- Duodenal switch ile biliopankreatik diversiyon
Tüp Mide Ameliyatı
Bu tür operasyonlar, günümüzde en popüler obezite cerrahisi türüdür. ‘Laparoskopik Sleeve Gastrektomi’ veya ‘Tüp Mide Ameliyatı’ olarak da isimlendirilir. Obezite için yapılan bu ameliyatta doktor, hastanın midesinin yaklaşık %80’ini alır. Midenin kalan %20’si şekil olarak bir muza benzer. Tüp mide ameliyatının kilo vermeyi kolaylaştıran birçok farklı yönü vardır. Her şeyden önce bu operasyon, mide hacmini önemli ölçüde azaltır. Bu sayede mide, aynı anda fazla yiyecek tutamaz. Yani hasta eskisi kadar kalori alamaz.
Bununla birlikte, faydaların çoğu, bağırsak biyomu üzerindeki etkilerden gelir. Mide hacminin azalması, bağırsaklarda bulunan hormonları etkiler. Bu hormonlar açlık, tokluk ve kan şekeri regülasyonu gibi belirli faktörleri yönetir.
Yapılan detaylı araştırmalar, tüp mide ameliyatının, Mide Bypass ameliyatı kadar etkili olduğunu gösteriyor. Bu çalışmalar, kilo kaybını kolaylaştırma işini Gastrik Bypass kadar iyi yaptığını gösteriyor. Bunun da ötesinde bu obezite ameliyatı, tip 2 diyabet semptomlarını iyileştirmede de işe yarar.

Avantajlar
- Hastanın yiyecek alımını büyük ölçüde sınırlar.
- Çok hızlı bir şekilde önemli sonuçlar verir.
- Kilo verme hızı ve kilo kaybı bakımı açısından Gastrik Bypass ameliyatına benzer bir grafik gösterir.
- Prosedür hiçbir şekilde bypass içermez. Gastrointestinal sistemle ilgili hiçbir şey yeniden düzenlenmez.
- Diğer obezite operasyon türlerine göre hastaların, hastanede uzun süre kalmasına gerek kalmaz.
- Bu operasyon, bağırsak hormonlarının farklı davranmasına neden olur. Davranıştaki bu farklılık, daha az açlığa, gün boyunca daha az iştaha ve daha uzun süreli tokluğa neden olur.
Dezavantajlar
- Bu prosedür, geri alınamaz ve mide hacmi eski haline getirilemez. Bu operasyonu geçiren hastalar, vitamin eksikliği problemi yaşayabilir.
- Ayarlanabilir mide bandı obezite cerrahisi ile karşılaştırıldığında bu operasyonda erken komplikasyon oranı biraz daha yüksektir.

Mide Bypass (Gastrik Bypass)
Gastrik Bypass, bazı durumlarda ‘Roux-en-Y Gastrik Bypass’ olarak da adlandırılır.
Bu obezite ameliyatı, iki farklı bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde doktor, midenin çoğunu mideyolundan uzaklaştırır. Bu şekilde midenin büyük bir kısmı, GI yolundan ayrılır. Daha sonra doktor, ince bağırsağın küçük bir bölümünde küçük bir kesi yapar. Bu parçalanmış ince bağırsak, yeni, daha küçük olan mideye bağlanır. Midenin büyük bir kısmı, yemek yolundan dışarı çıkar. Yine de midenin bu büyük kısmı, hala ince bağırsağa bağlı kalır. Bu şekilde mide, mide asidi ve sindirim için enzimler üretmeye devam eder. Bu enzimler, yutulan gıda ile bir süre sonra etkileşime girer.
Midenin büyük bir kısmının yemek yolundan uzaklaştırılması, hastanın eskisi kadar fazla yiyememesi anlamına gelir. Bu da daha az kalori tüketimine ve dolayısıyla kilo kaybına yol açar. Ayrıca, midenin büyük bir kısmı yemekle doğrudan etkileşime girmez.Bu operasyonun neden olduğu bir diğer önemli detay da vücudun gıda alımından daha az besin ve kalori almasıdır. Bununla beraber bu operasyonda da ince bağırsağın küçük bir kısmı atlanır.
Gastrik Bypass’ın Avantajları
- Operasyondan sonra hastalar, aşırı kilolarının %60 ile %80’ini kaybederler.
- Hastaların bir oturuşta yiyebilecekleri yiyecek miktarı sınırlanır.
- Vücudun, genel olarak daha fazla enerji harcamasına neden olur.
- Bağırsak mikro biyomunda ve hormonlarda değişiklik yapar. Bu, daha az iştah anlamına gelir. Başka bir deyişle hastalar, daha az aç hissederler.
Gastrik Bypass’ın Dezavantajları
- Bu operasyon, oldukça karmaşık bir operasyondur. Bu operasyonudeneyimsiz bir doktora yaptırmak, bazı istenmeyen komplikasyon risklerini arttırır.
- Vücut, besinleri eskisi kadar verimli bir şekilde ememediğinden, bazı besin eksiklikleri meydana gelebilir.
- Hastalar, diğer mide ameliyatı türlerine göre daha uzun süre hastanede kalmak zorunda kalabilir.
- Bu operasyondan sonra ömür boyu bakım gerekir. Hastalar, bireysel diyet kısıtlamalarına bağlı kalmalıdır. Bazıları sürekli vitamin veya mineral takviyesine ihtiyaç duyabilir. Ayrıca, periyodik kontroller gereklidir.

Ayarlanabilir Mide Bandı
Ayarlanabilir mide bandı prosedüründe cerrah, midenin üst kısmına özel tipte bir bant yapıştırır. Bu bant, mide üzerinde izole bir kese oluşturur.Mide kasıldığında hastalar, az miktarda yemek yedikten sonra tokluk hissetmeye başlarlar. Mide bandı takıldığında hastalar, fazla yiyecek tüketmek istemezler ve bu da aldıkları kalori miktarını azaltır.
Hastaların hissettiği açlık miktarı, bandın midelerine ne kadar sıkı oturduğuna bağlıdır. Doktor, kesenin altındaki boşluğu daha açık bırakırsa hasta daha fazla yemek yer. Bandın sıkılığı ayarlanabilir. Doktor, açıklığı yeniden ayarlayabilir. Bunu, bandın içine steril bir solüsyon enjekte ederek veya boşluğu büyütmek isterlerse, çıkararak yaparlar. Bunu sağlamak için doktor, hastanın derisinin altındaki banda bir erişim noktası bırakır.
Avantajlar
- Mide eskisi kadar yiyecek tutamaz.
- Ameliyattan sonra hastalar, fazla kilolarının yaklaşık %40-50’sini kaybederler.
- Mide bandı ameliyatı, mide ile bağırsak yolunda herhangi bir kesi gerektirmez. Bu operasyonda mide kesinlikle kesilmez. Ayrıca, bu operasyonda ince bağırsağa doğru bypass yapılmaz.
- Bu operasyon hastanede çok kısa bir süre kalmayı gerektirir. Hastalar ilk 24 saat içinde hastaneden ayrılabilir.
- Bu obezite ameliyatı, en fazla esnekliği sunar.
Dezavantajlar
- Ameliyattan sonraki erken aşamada bu prosedür, en yavaş kilo kaybını sunar.
- Diğer obezite ameliyatları ile karşılaştırdığımızda bu prosedürde fazla kilolarının %50’sini veren hasta sayısı daha azdır.
- Bu prosedür, vücuda yabancı bir cismin sokulmasını içerir.
- Ameliyat sonrası bakım, sıkıdır. Bu nedenle hastaların yönergelere uyması gerekir. Ayrıca, hastaların kontrol için doktorlarına düzenli olarak ziyaret etmeleri gerekir.
Duodenal Switch Gastrik Bypass ile Biliopankreatik Diversiyon
Bu yöntem, genel olarak BPD/DS olarak bilinir. Bu tip obezite ameliyatı da Gastrik Bypass gibi iki kısımda gerçekleşir. Bu prosedürde, ilk adım tüp mide ameliyatına oldukça benzer. Doktor, midenin çoğunu alır ve muz şeklini andıran küçük bir parça bırakır.
İkinci bölümde ise doktor, hastanın ince bağırsağının büyük bir kısmını bypass eder. Bu obezite ameliyatı, ilk bakışta diğer ameliyatlarla aynı şekilde çalışır. Sindirimin azalması nedeniyle hastalar, fazla yemek yiyemez. BDP/DS ile diğer zayıflama ameliyatları arasındaki fark çok azdır.
Hastalar, bu tip kilo verme sürecinde en hızlı şekilde kilo verirler. Ancak aynı zamanda yetersiz beslenme ve emilim bozukluğu ile ilgili problemler geliştirme riski daha yüksektir. Bu dört ameliyat türü arasında en yüksek komplikasyon ve ölüm riskine sahiptirler.