Kilolu insanların sayısı her geçen gün artıyor. Bu noktada, birçok insanın obez kategorisinde yer aldığını söylemek gerekir. Bu tür kişilerin kilo vermesi oldukça zordur. İlk olarak, diyet ve egzersiz ile kilo vermelerine çalışılır. Ancak, bu yöntemle yalnızca yüzde 10’luk kesim kilo verebilir. Geriye kalan yüzde 90’lık kesim için tek seçenek ameliyattır.
İnsanların kilo vermesini sağlayan çok sayıda cerrahi operasyon bulunur. Onlardan birisi de tüp mide ameliyatı olarak bilinir. Bu ameliyatı geçirmek isteyenlerin aklında operasyonun riskleri hakkında birtakım soru işaretleri yer alır.

Tüp Mide Ameliyatının Riskleri Nelerdir?
Her cerrahi operasyonda olduğu gibi tüp mide ameliyatında da birtakım riskler bulunur. Bu risklerin ne zaman ortaya çıkacağı belli olmayabilir. Bazıları operasyon sırasında, bazıları operasyonun ardından kısa süre sonra, bazıları ise operasyonun ardından uzun süre sonra ortaya çıkabilir. Bu noktada, ameliyat geçiren hasta düzenli olarak doktor kontrolüne gitmelidir. Gerekli tahlil ve tetkikler ile hastanın ne durumda olduğu kontrol edilmelidir. Bunun yanı sıra, hastanın operasyon sonrası beslenme başta olmak üzere çok sayıda faktöre dikkat etmesi şarttır. Bilhassa hekim tarafından verilen tavsiyelere yüzde yüz uyulmalıdır.
Kaçak oluşma ihtimali; tüp mide ameliyatının belirgin riskleri arasında yer alır. Çünkü, operasyon ardından oluşturulan mide; eski midenin yalnızca yüzde 15’i kadardır. Buna ek olarak, mide oluşumu sırasında birtakım testler yapılır. Bu testler sayesinde herhangi bir kaçağın olup olmadığı sorgulanır. Kaçak oluşma risklerinin ortadan kaldırılması hedeflenir. Bir kaçak ile karşılaşıldığı takdirde sütur koyma tekniğinden faydalanılır.
Tüp mide ameliyatı; kilo vermek isteyenler için belki de en iyi seçenektir. Ancak, bu ameliyatın ardından ortaya hoş olmayan durumlar çıkabilir. Örneğin, mide yaralanma riski mevcuttur. Operasyon sırasında kullanılan aletlerden kaynaklı olarak midede yaralanmaya rastlanabilir. Midenin sağlam yapısından mütevellit üst duvarlardaki yaralanmalar herhangi bir sorun teşkil etmez. Fakat, mide iç tabakasında bir delinme olduğu takdirde durum ciddileşir. Bu duruma en kısa sürede çare bulunmalıdır.
Tüp Mide Ameliyatı Sürecinde Hangi Sorunlara Rastlanır?
Ameliyatın ardından olduğu kadar ameliyat öncesinde de birtakım riskler mevcuttur. Örneğin, hastanın genel sağlık durumu detaylı bir şekilde takip edilmelidir. Bilhassa hastaların karaciğerleri muayene edilmelidir. Hatta, karaciğer ultrasonlarının çekilmesi şarttır. Normalden büyük boyutlara sahip karaciğer; cerrahın operasyon görüşünü olumsuz etkiler. Ayrıca, yağlı bir karaciğer de operasyon açısından risk taşır. Bu noktada, hastanın ameliyattan iki hafta öncesinden başlayarak yoğun bir diyete girmesi şarttır. Bu diyet sayesinde hekimin görüş kısıtlılığı problemi ortadan kaldırılmış olunur.
Bazı hastaların vücut kitle endeksi oldukça büyüktür. Bu tür hastaların karın içi dokularda yağlanma oranları bir hayli fazladır. Bu durum; cerrahın görüş açısını olumsuz etkiler. Operasyonu gerçekleştirecek olan cerrah birtakım hatalar yapabilir. Dalak yaralanmaları; operasyon esnasında meydana gelebilecek sorunlardan birisidir. Bu tür yaralanmalar en kısa sürede tedavi edilebilir. Fakat, bazılarının ciddi boyutlarda olması mümkündür. Kontrol altına alınamayan dalak yaralanmaları yüzünden önemli miktarda kan kayıplarına rastlanır.
Her cerrahi operasyonda olduğu gibi tüp mide ameliyatında da kanama riski vardır. Ancak, kanamaların kontrol altına alınması muhtemeldir. Bazı hekimlerin tecrübesiz olması operasyonu zorlaştırabilir. Kontrol edilemeyen kanamalardan dolayı hayatını kaybeden hastalara rastlanır. Fakat, bu durumun yaşanma olasılığı bir hayli zayıftır. Son olarak, anestezi riskinden bahsetmek gerekir. Anesteziye bağlı olarak gelişen alerjik reaksiyonlar can sıkıcı olabilir. Fakat, tıpkı kanamaya bağlı hasta kaybı gibi bu ihtimal de bir hayli zayıftır.